Dexter Dizisi ve Kitapları Arasındaki Farklar Neler?

Dexter kitapları ve dizinin farkları neler?

Herkesin sevdiği o karizmatik, soğukkanlı ve bir o kadar da tehlikeli seri katil: Dexter Morgan. Ancak bilmediğiniz bir şey var… Dizide izlediğiniz Dexter, aslında Jeff Lindsay’in kitaplarında bambaşka bir karakter. Peki, kitaplar ve dizi arasındaki farklar neler? Hangi karakterler aslında kitaplarda hiç yok? Kimler kitapta hayatta kalıyor ama dizide ölüyor? Hatta kitapta Dexter’ın sonu nasıl geliyor? Bugün, adım adım hem dizinin hem de kitapların derinliklerine inip bu iki evrenin tüm farklarını masaya yatıracağız. Videoya geçmeden sizden tek ricam abone değilseniz abone olmanız, videoya bir beğeni bırakmanız olucak. Yorumlarnıza da anında cevap veriyorum. Hazırsanız, gelin karanlık yolcunun rehberliğinde dexter evrenine giriş yapalım.

1) İlk maddede kitap serisinden biraz bahsetmek istiyorum. Her şey Jeff lindsey’in 2004 yılında yayınladığı darkly dreaming dexter kitabıyla başladı. Bu serinin devamındaysa tam yedi kitap daha geldi. Sonuncu kitap 2015 yılında dexter is dead ismiyle yayınlandı. Diğer kitapların isimlerini ve çıkış yıllarını da görsel olarak ekledim. Şimdi son kitabın adı dikkatinizi çekmiştir. Kitabın adı dexter öldü. Burada hemen araya girmem gerekirse kitabın evrenindeki olay örgüsüyle dizinin yolları dizinin ilk sezonundan sonra tamamen ayrıldığı için dexter’ın ölümü bize gelecek yıllarla ilgili bir mesaj vermiyor. O nedenle içiniz şimdilik rahat olsun. Ama kitapta nasıl öldüğüne de ilerleyen dakikalarda değineceğim.

2) İlk olarak 2006'dan 2013'e kadar yayınlanan DEXTER dizisinin sekiz sezonu var. Dizide Dexter, kurgusal Miami Metro Polis Departmanı için çalışan bir adli kan sıçraması analisti. Boş zamanlarında, adalet sisteminden kaçan diğer katilleri hedef alan bir seri katil rolünde. Çocukluğunda üvey babası Harry tarafından kendisine öğretilen ve " Harry Kuralları" olarak adlandırılan etik kurallara yani koda uyuyor. Bu kurallar, belirli ilkelere dayanıyor: Dexter, yalnızca suçlu olduklarına dair kesin kanıt bulduktan sonra insanları öldürebiliyor.

3) Birinci sezon büyük ölçüde ilk roman olan Darkly Dreaming Dexter'a (2004) dayanıyor. Ancak az önce bahsettiğim gibi sonraki sezonlar kitap serisinin geri kalanından farklı. Dexter Romanları ve Showtime'ın dizi uyarlamasındaki karakterlerin çoğu arasında dikkate değer farklılıklar var. Kitaplardan uyarlanan birçok dizide olduğu gibi, hikâyenin gidişatını etkileyen değişiklikler yapılmış. Öncelikle karakterlere dair değişimlerden bahsetmek istiyorum.

4) Dexter'ın kişiliği romanlar ve dizi arasında oldukça farklılık gösteriyor. Dexter, kitaplarda, diğer insanlardan daha da kopuk görünüyor. Bir seri katilin tam da olması gereken kişi olarak yansıtılıyor. Soğuk, hesapçı, acımasız, duygusuz ve başkalarına karşı sıfır empatiye sahip. İnsanlıktan tamamen kopuk. Buna karşılık, dizideki Dexter çok daha farklı. Sosyal açıdan beceriksiz ve biraz tuhaf görünüyor, ancak bazı insanlara karşı şefkatli hisleri olduğu açık, hatta onları tam olarak anlamasa bile gayret ediyor. 

5) Debra Morgan, karakteri kitapta "Deborah" adıyla geçiyor ve ilk kitap " Darkly Dreaming Dexter "ın sonunda Dexter'ın sırrını öğreniyor. Bunu kabullenmiş gibi görünse de sonraki kitaplarda polis memuru olarak sorumluluğu ile Dexter'a olan sadakati arasında kalmış hissediyor. Dizide Debra, Dexter'ın Travis Marshall'ı öldürmesi sırasında Dexter'ı yakalıyor. Dexter'ın bir seri katil olduğunu öğrendiğinde dehşete düşüyor. Dexter'ı sürekli gözleyerek öldürmeyi bırakmasına yardım etmeye karar veriyor, ancak bu çabası başarısızlıkla hatta ölümüyle sonuçlanıyor. Debra’nın romanlarda Nicholas adında bir oğlu var, kariyerine odaklanmış birisi ve diziden farklı olarak ölmüyor.

6) Ve tabi ki brian moser. Romanlarda Brian hiçbir zaman "Rudy Cooper" takma adını kullanmıyor ve "Buz Kamyonu Katili" yerine "Tamiami Kasabı " olarak biliniyor. Brian'ın hikâyesi romanlarda çok daha uzun sürüyor. Kitaplarda Debra'ya romantik bir ilgi duymasa da, gerçek kimliğini Dexter'a açıklıyor ve kardeşini acımasız dünyasına katılmaya ikna etmeye çalışıyor. Dizide ise ilk sezonun sonunda ölüyor. Diziden farklı olarak kitaplarda Brian son kitaba dek hayatta kalıyor ve Dexter, Debra'yı kurtarmak için LaGuerta'yı brian’a kurban olarak sunuyor. Dediğim gibi kendisi 2015'teki son romanın sonuna kadar da kendisi hikâyenin önemli bir parçası.

7) Maria LaGuerta’da dizide önemli karakterlerden biriydi ve ölümü debra’nın elinden olmuştu. Kitapta, ilk adı Migdia olan LaGuerta, dizide olduğundan çok daha büyük bir Debra düşmanıydı. Kitap serisinde Brian kardeşi dexter’ı kendisiyle çalışmaya ikna etmek için Debra'yı kaçırıyor. Dexter, Debra'yı öldürmeyi, kuralları ve debraya olan aşkı yüzünden reddedince, Brian onun yerine dexter’ın ona kurban olarak sunduğu LaGuerta'yı öldürüyor. Dexter, Deb ile birlikte kaçabilmek için bunu onaylıyor.

8) Doakes dizide James olarak bilinir ve ikinci sezonun sonunda ölür. Kitaptaki ismiyle Albert ise hayatta kalıyor ancak Kitapta, seri katil Doktor Danco, Doakes'u tamamen sakatlayarak, uzuvlarını keserek sadece yaşam için gerekli olan kısımlarını bırakıyor.  

9) Kitapta Debra'nın partneri, ilişki yaşadığı ve sonunda bir çocuk sahibi olduğu Kyle Chutsky'dir. Dizide, Joey Quinn ile tanışana kadar gerçek bir partneri yoktur. Quinn ile bir ilişki yaşar, ancak Chutsky'nin tasvir edildiğinden çok farklıdır ve Debra ile Quinn, dizinin sonundan önce ayrılırlar. Chutsky iri ve kaslı olarak betimlenmiştir. Quinn ise uzun ve zayıf.

10) Kitap serisinde Harrison morgan karakteri yoktur. Onun yerine dexter’in bir kızı vardır ve kızının ismi lily anne morgan’dır. Kitap serisinde dexter’ın üvey çocukları Cody ve Astor Bennett sosyopatlık belirtileri gösteriyor ve Dexter, Harry'nin Kuralları'nı öğrenmelerine yardımcı oluyor. Rita ise kitap serisinde de ölüyor fakat ölümü Romanlarda yer alan karakter Robert Chase tarafından oluyor.

11) Dizide yer alan ama romanlarda var olmayan karakterle ise kısaca şöyle; Lila West - Televizyon dizisinin ikinci sezonunda önemli bir rolü var, ancak romanlarda uzun metrajlı bir rolü yok. Miguel Prado - dizinin üçüncü sezonunda yer alır, ancak romanlarda yer almaz. Stan Liddy - Beşinci Sezonda Joey Quinn ile bağlantılı olan karakter olarak romanlarda hiçbir rolü yoktur. Yine dizideki önemli karakterlerden trinity killer da kitap serisinde yer almıyor. The skinner yani George king karakteri de romanlardaki doktor dancodan esinlenilmiştir. Batista’da romanlarda tekdüze bir karakter çok önemi olmayan biri.

12) Dizi serisinin aksine, kitap serisi Dexter'la romantik ilişkileri keşfetmekle çok daha az ilgileniyor. Lumen'a gelince, ona en yakın şey Dexter'ın yakınlaştığı kayıp bir genç kız, ancak bu pek de romantik sayılamayacak kadar farklı bir hikaye. Kitaplarda Hannah'nın bir karşılığı yok, ancak dizide daha sonra ortaya çıkan ve Dexter'ın gerçek aşkı olan güzel bir kadın var. Jackie Forest bir film yıldızı ama psikolojik olarak sıradan bir kadın. Ancak, Dexter'ın kitaptaki duygularını bile anlayamıyor. 

Sizlerden talep gelirse kitaplara dair özel bir video da yapacağım. Ama tüm kitaplara ve hikayeye yer verip videoyu daha da uzatmamak adına sadece kitap serisinin son kitabı olan finali olan “dexter öldü” kitabından ve kitaplardaki finalden bahsetmek istiyorum.

13) Dexter Is Dead , Jeff Lindsay tarafından yazılan Dexter Romanları serisinin sekizinci ve son kitabı. Olaylar, yedinci kitap olan Dexter's Final Cut'ın olaylarının hemen ardından gerçekleşiyor.

Yedi çok satan kitapla ve sekiz sezon boyunca televizyonun en başarılı dizilerinden biri olarak gösterilen Dexter (ki yolculuk sonrasında 3 farklı diziyle devam ediyor) evrenin yazarı Jeff Lindsay, sekizinci kitapta Dexter Morgan'a heyecan verici bir şekilde veda ediyor.

14) Bu kitapta Dexter, Rita'yı öldürmekle ve üvey kızı Astor'u taciz etmekle suçlanıyor. Miami Polis Merkezi, suçları Dexter'ın üzerine yıkmak için elinden geleni yapıyor, hatta sahte delillere bile başvuruyor. Debra yani kitaptaki ismiyle Deborah, Dexter'la bağlarını koparmaya karar veriyor ve çocuklarının velayetini alıyor. Dexter'ın adını temize çıkarmak için çalışan tek kişi kim oluyor dersiniz? Yalnızca Vince Masuka. Masuka elinden geleni yapıyor ancak başarılı olamıyor. Brian ise Dexter'ın kefaletle serbest kalmasını sağlıyor ve ona bir avukat tutuyor ancak daha önce para çaldığı bir raul isimli bir patronu olan Meksika uyuşturucu kartelinin hedefi haline geliyor. Kartel, Brian'a ulaşmak için Dexter'ın peşine düşüyor ve onu defalarca öldürmeye çalışıyor.

Deborah, kartelin çocuklarını kaçırdığını bildirmek için isteksizce Dexter'la iletişime geçiyor ve bu durum istemeden de olsa yeniden beraber hareket etmelerini sağlıyor. Dexter, Raul'un tetikçilerinden bazılarını öldürmeyi başarıyor. 

Brian ve Dexter, Raul için çalışan bir bombacı olan Ivan'a işkence ederken çocukların tutulduğu teknenin yerini öğreniyorlar. 

Uzun bir mücadelenin ardından Dexter’ın çocukları bulunduğunda, Brian, Deborah ve Dexter bir araya gelip Raul'un yatına giriyor ve çocukları geri alıyorlar. Deborah çocukları alır, ancak Brian çocukların yanındaki dadı tarafından karnından vuruluyor. Bunun üzerine raul’un ölmesi için getirdiği bombalardan birini odasında doğru fırlatıyor. Patlama çok güçlü olduğu için kendisi de ölüyor ve bedeni dexter’ın yanına düşüyor. Dumanların arasından çıkan raul ise Dexter’i omzundan vurarak ve yarasına bıçak sokarak ağır şekilde yaralıyor. Raul tam dexter’ı vuracakken Deborah, Raul'u vuruyor ve öldürüyor. Çocuklarla birlikte Dexter'ın teknesine kaçıyor, Dexter ise kanıtlarla Raul'un yatını yok etmek için ikinci bombayı kuruyor. Dexter yattan çıkamıyor ve Deborah yardım edemeyecek kadar uzakta kalıyor. Dexter kaderine hayıflanıyor ve gemi patlarken her şey bu şekilde sona eriyor.

15) Hem dizi hem de kitap, Dexter'ın öldürme dürtüsüne sebep olan ve görmezden gelemediği Karanlık Yolcu'dan uzun uzun bahsediyor. Dizide, Dexter'ın akıl hastası olduğu ve büyük ihtimalle bir psikopat olduğu açık. Bu Karanlık Yolcu, elbette onun bir parçası. Kitapta, yoruma açık olsa da, Karanlık Yolcu, Dexter'ın karşısına gerçekten çıkan efsanevi veya ruhani bir yaratık gibi tasvir ediliyor. Belki de Dexter olayı böyle görüyordur. Yine de, kitaptaki tasvirlerde dizide olmayan doğaüstü bir his var.

İşte Dexter kitapları ile dizisi arasındaki en çarpıcı farklar bunlardı. Gördüğünüz gibi, hikâye aynı yerden başlasa da iki farklı evren bambaşka yollara sapıyor. Karakterlerin kaderleri değişiyor, ilişkiler farklı ilerliyor ve hatta Dexter’ın sonu tamamen farklı şekilleniyor. Hangisini daha çok seveceğiniz tamamen size kalmış. Benim önerim, diziyi sevdiyseniz mutlaka kitaplara da bir şans verin, çünkü orada sizi bambaşka bir Dexter bekliyor. Karanlık Yolcu’nun izinde bu yolculuğa katıldığınız için teşekkürler. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere…